kuvvetine fazla güvenmek
Fiil
belleğine aşırı derecede güvenmek
Fiil
fazla şey talep etmek
Fiil
aşırı talepte bulunmak
Fiil
içkiyi fazla kaçırmak, (zilzurna) sarhoş olmak.
içkiyi fazla kaçırmak
Fiil
pek bir işe yaramamak
Fiil
aşırı genelleme yapmak
Fiil
… için fazla/ağır.
Climbing the smallest hill is too much for her since her illness: Hastalığından
beri en küçük bir yokuş çıkmak bile ona fazla geliyor.
haddinden fazla.
That's a bit too much af a good thing: Bu kadarı da biraz fazla.
One can have too much of a good thing: İyi ve nefis şeye doyum olmaz.
You can't have too much of a good thing: Fazla mal göz çıkarmaz.
kabul edilmeyecek derecede çok
birinden yapabileceğinden fazlasını beklemek
Fiil
birinden çok fazla şey beklemek
Fiil
Pek ciddiye almadım.
Cümle
Çok da önemsemedim.
Cümle
Fazla üzerinde durmadım.
Cümle
Fazla kafama takmadım.
Cümle
şekle fazla bağlı kalmamak
fazla yer işgal etmek
Fiil
şekle fazla bağlı kalmak
Fiil
bir şey için çok ödemek
Fiil
(a) kendini beğenmek, (b) hep kendini düşünmek.
çok fazla ayrıntıya girmeden
Zarf
çok fazla ayrıntıya girmeksizin
Zarf
aşırı, haddinden fazla.
It's much too cold: Haddinden fazla soğuk.